top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıEnes

Ferc Ferc

Güncelleme tarihi: 21 Kas 2023

Bugün 'Batı' denildiği zaman tıpkı birçok kavramda olduğu gibi aklımıza basmakalıp düşünceler gelebiliyor. Bu basmakalıp düşüncelerden birisi de Batı dünyasının İslamdan bîhaber olmasıdır. Hal böyle midir beraberce bakalım


Her geçen gün dinden ayrılan insanlara öyle veya böyle şahit oluyoruz. Ancak dinden çıkanların sayısında geçmiş yıllara göre artış olmuşsa da dine girenlerin sayısında da benzer bir artış söz konusu. Bugün Çin'de 20 Milyon Müslümanın yaşadığını biliyorsunuzdur. Benzer şekilde Asya ve Afrika'da İslamiyetin, yerel toplumlarda potansiyelini güçlendirdiğini düşünüyorum. Ancak biz Batı'ya bakıyoruz şimdi.



Latin Amerikalılardan 200 bini aşkın insan İslamı din olarak seçmiş durumda ve bu sayı her geçen gün artıyor. Afrikalı Amerikalılar arasında da Müslümanlar her geçen gün artıyor. Bu artışın bir etkisi de hapishaneler. Amerikan hapisanelerindeki mahkumların neredeyse %15'ini Müslümanlar oluşturuyor. Malcolm X'in Afro-Amerikanlar üzerindeki tesiri hala etkisini sürdürüyor. Güney ve Kuzey Amerika'da her geçen gün müslümanların sayısı artıyor. Nacizane kanaatime göre bu Müslümanlar gerçekten İslamın değerini bizden daha iyi anlayanlardan oluşuyor. İslamın nasıl bir selamet ve hürriyet olduğunu en iyi onlar anlatabilir sanırım. Trump'ın başkanlığı ile alevlenen İslamofobi tartışmaları aslında Müslümanlar için zorluk olduğu kadar kolaylık da oldu. Bir yandan Müslümanlara getirilen sınırlar ve İslama karşılık geliştirilen öfkeli söylemler bir yandan da Müslümanların, koyu-sağ kesimin yönetiminde ezilmemesi için mücadele eden insanlar. İslamofobiden dolayı İslama karşı yıllar boyunca gelişmiş olan olumsuz söylemlerin bir kritiği yapılmaya başlandı. İslam, medyanın yansıttığı ideolojik bir terör dini yalanının ötesinde artık insanların da araştırdığı bir din haline geldi. Trump'ın 'deli dana' yönetim politikasından dolayı, bugün Batı'da Müslümanlara karşı gelişen bir empatik yaklaşımdan söz edebiliriz. Tam anlamıyla bir empatiden bahsetmiyorum elbette. Aynı şekilde İslamofobi gerçeğini de inkar etmiyorum. Tek değinmek istediğim, Batı'da geliştirilen ''Terörist Müslüman'' basmakalıp ön yargısı, önceki yıllara nazaran itibarını kaybetti.


Amerika'da gördüğümüz durumun bir benzerini de Avrupa'da da görebiliriz. Özellikle Batı ve Kuzey Avrupa'da İslama karşı tutum daha olumu bir çerçeve sunuyor. Avrupa da yavaş yavaş Müslümanlara dair basmakalıp düşüncelerinden vazgeçmeye başlıyor gibi. Tabi ırkçı ve dışlayıcı politikalar yok değil. Hep vardı hep var olacaktır muhtemelen. Ancak Amerika'daki durumun bir benzeri söz konusu Avrupa'da ve onun nezdinde Avustralya'da. İslamofobi bir yandan iftiralarla ve sağ medyanın etkisiyle yayılmaya çalışılsa da bunun karşısında safını alan veya İslamı araştırıp Müslüman olanların sayısı da az değil.


Dünyaya karşı nazarımızı artık değiştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Ufkumuzun biraz daha genişlemesi gerekiyor gibi.

  • X
  • Instagram
bottom of page