Esmâ'ül Hüsnâ Notları: El-Bâkî
- Enes
- 27 Nis 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Kas 2023
"Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin Zâtı bâki kalacaktır." (Rahman 26-27)
El-Bâkî ismi, varlığı için bir son asla düşünülemeyen, ölümsüz olan ve hiçbir değişikliğe uğramayan manasına gelir.
‘’Sözlükte “sebat ve devam etmek, kesintiye uğramadan geleceğe doğru sürüp gitmek” anlamındaki bekā kökünden türeyen bir sıfattır. Esmâ-i hüsnâdan biri olarak “gelecekte varlığının sona ermesi düşünülemeyen” anlamına gelir ki “Allah’tan başka her şeyin gelip geçici olduğu” mânasını ifade eden fânînin zıddıdır.’’ (TDV İslam Ansiklopedisi)
Birçok mezarlıkta, özellikle tarihi mezarlıklarda, mezar taşlarında ‘’Hüve’l-Bâkî’’ diye yazılmıştır. Bunun manası bu mezarda yatan ve bir zamanlar kanlı canlı olarak yeryüzünde dolaşan, dipdiri bir şekilde nefes alan insan işte ölmüştür ve onunla birlikte istisnasız her şey ölümü tadacaktır; Ancak ve ancak Allah’tır Bâkî olan. Hüve’l Bâkî (O Bâkî’dir); bir başkası değil. Dolayısıyla yer altında yatanların baş uçlarında yer alan mezar taşlarındaki bu lafız, yeryüzünde hala nefes alanlar için çok anlamlı ve şok edici olmalıdır. Bu lafız sanki mezar ziyareti yapan kişiye şöyle der gibidir: ‘’yeryüzünde dolaşıyorsun diye sakın şaşırıp gaflete düşme; bir gün gelir, o gün son günün olur ve yeraltını hakka’l-yakîn (en kesin şekilde) bir şekilde sen de görürsün... Çünkü Hüve’l Bâkî (Bâkî olan yalnızca O’dur) sen ise sadece fanisin’’.
Kulun El-Bâkî isminden hissesi: Fani olduğunu, yüz yıl da yaşasa hakikatte sonlu bir ömre sahip olduğunu ve Bâkî olanın yalnız ve yalnız Allah olduğunu fark etmesidir. Ayrıca kulun bu fani ömrü de yine Allah’a bağlıdır. Çünkü Muhyî (hayat veren) olan O’dur. Kendisine hayat lütfedip mevcuda getiren Rabbini hatırlayarak haddini bilmesi, öleceğini her an düşünmesi ve asla ölmeyecek olanın yalnızca Allah olduğunu fark etmesi gerekir. Hayat, ölümle birlikte anlam kazanır; kul, ölümün hakikatini kavradığı zaman hayatın anlamını elde eder. Bâkî olan Allah’ı tanıyan ve fani olduğunu idrak ederek her an ölebileceğini düşünen bir kul ile ölüme hayatında asla yer vermeyerek dünyaya kök salmaya çalışan birisi arasında dağlar kadar fark vardır; hakikat de ancak haddini bilip fani olduğunu fark eden kişiye kendisini teslim ederken bu durumu fark etmeyen de gaflet içinde yaşar. Bâkî olan Allah’ın huzurunda, O’nun verdiği mevcudiyet ile fani bir hayat sürdüğünü fark ederek haddini bilen kul, Allah’ın razı olduğu şekilde yaşar ve canını böylece teslim ederse Bâkî olan Allah, o kulunu ebedi yurdu olan Cennet’te bekaya (ebediyete) eriştirir.
Kaynakça;
Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş
Komentar